2 Mayıs 2020 Cumartesi

bu bir çıkarım yazısıdır.(?)

toplumsallaşma refleksi baskı itkileri
ortadan kaldırıldığından, yaratıcı devinim gücünü "birey"olarak duymak mümkün oluyor. zorunlu,sorumlu,görevli, "öğretici",
"eğitici","baskın", "zorba",
iç seslerin kavramsal olarak giderilmeye çalışılan yönetici/rol model eksikliğine boşalım sağlıyor. geçiçi bir çözüm.  farkındalık, bilinç. bu kavramlar üzerinde duruyorum. farkındalığı söyle açıklıyorum;biyolojik zaman algısının olay ve mekân olgularını mantık ve içgüdü (?)birleştirip yaratılan "an" farkındalığı. süreç farkındalığı.yol(?)
etkilesım halinde olan her mikro-organizmanın farkındalığı mümkün olabilir mi?
düğümlenen düşünceler.
...(?)
farkındalık kesintisiz sürdürebilir mi?
müdahale biçimi (seçmek) nasıl çoğaltılabilir?
(duyumsadığım, gördüğüm, dokunduğum, algıladığım dünya ile
yaşadığım dünya uyuşmuyor)

ertesi bir gün
..(?)
uzun zaman sonra. bir kaç kimsenin(tanımadığım) gözleri önünde
ah! bu bana nasıl da acı veriyor. nasıl da dağlıyor damarlarımı, etlerimi
ha! ha! ha!
...
tabi ki güleceğim. inadına kendime dağıttığım kırılmaz, yıkılmaz tabuların altından nasıl kalkacağım yoksa? nasıl olacak? karmaşık ve kaotik düşüncelerimi nasıl da..(?)
nasıl korkmayacağım insanlardan?

bu gün çarşamba
nabız atışlarımı,yürüyüşümü,nefes alışımı, göz kırpışımı
bir hasta gibi dinliyorum kendimi. gün ışığı çekilinceye,akşam ilerleyinceye yaşıyorum. içimde tırmanan, çoğalan bir çeyrek asır ,değil dahi. kemiklerim,uzuvlarım, damarlarım uzuyor duvarlara doğru. yiyorum parmaklarımı! nasıl bir iştahla hem de!

ertesi bir gün
an kaygıları, kayıpları, göz açılıp gize(?) seyre dalmak
güne çekilmiş kokular,
ağustos böceklerinin, menekşelerin sustuğu bir anda.
2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder